-
1 gösteriş
1. أبهة [أُبَّهَة]Anlamı: gösterme işi veya biçimi2. افتخار [اِفْتِخار]Anlamı: gösterme işi veya biçimi3. تباه [تَبَاهٍ]Anlamı: gösterme işi veya biçimi4. تبختر [تَبَخْتُر]Anlamı: gösterme işi veya biçimi5. تخايل [تَخَايُل]Anlamı: gösterme işi veya biçimi6. زهو [زَهْو]Anlamı: gösterme işi veya biçimi7. زهو [زُهُو]Anlamı: gösterme işi veya biçimi8. عجب [عُجْب]Anlamı: gösterme işi veya biçimi9. فخفخة [فَخْفَخَة]Anlamı: gösterme işi veya biçimi10. مباهاة [مُبَاهَاة]Anlamı: gösterme işi veya biçimi -
2 زهو
Iزَهْو1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. kıtırAnlamı: uydurma söz, yalan3. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi4. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir5. martavalAnlamı: yalan, uydurma söz, palavra6. görkem7. atıcılıkAnlamı: yalancılık, uydurmacılık8. sahtelikAnlamı: sahte olma durumu9. atmasyonAnlamı: palavra, uydurma10. çalımAnlamı: gösteriş11. yalan12. ığrıpAnlamı: yalan, düzen13. kibirAnlamı: kendini büyük görme, başkalarından üstün tutma14. debdebeAnlamı: görkem, gösteriş, şatafat, ihtişamIIزُهُو1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi3. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir4. kibirAnlamı: kendini büyük görme, başkalarından üstün tutma5. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
3 أبهة
أُبَّهَة1. cafcafAnlamı: gösteriş, şatafat2. ihtişamAnlamı: büyüklük, gösteriş3. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi4. görkem5. tantanaAnlamı: görkem6. debdebeAnlamı: görkem, gösteriş, şatafat, ihtişam -
4 افتخار
اِفْتِخار1. iftiharAnlamı: övünme, kıvanç2. övünçAnlamı: övünme, kıvanç3. fiyakaAnlamı: gösteriş, afi, caka4. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi5. kıvançAnlamı: övünç, iftihar6. tafraAnlamı: büyüklenmek, böbürlenmek7. görkem8. çalımAnlamı: gösteriş9. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
5 تباه
تَبَاهٍ1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. iftiharAnlamı: övünme, kıvanç3. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi4. fiyakaAnlamı: gösteriş, afi, caka5. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir6. kıvançAnlamı: övünç, iftihar7. tafraAnlamı: büyüklenmek, böbürlenmek8. görkem9. çalımAnlamı: gösteriş10. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
6 تبختر
IتَبَخْتَرَsendelemekIIتَبَخْتُر1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir3. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi -
7 تخايل
IتَخَايَلَsendelemekIIتَخَايُل1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. kibirAnlamı: onur, gurur3. iftiharAnlamı: övünme, kıvanç4. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir5. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi6. çalımAnlamı: gösteriş7. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
8 عجب
Iعَجَب1. harikaAnlamı: olağanüstü, mucize2. mucizeAnlamı: insanları hayran bırakan olay3. tansıkAnlamı: mucizeIIعُجْب1. kasıntıAnlamı: büyüklenme, gurur2. kibirAnlamı: onur, gurur3. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi4. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir5. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
9 فخفخة
فَخْفَخَة1. cafcafAnlamı: gösteriş, şatafat2. iftiharAnlamı: övünme, kıvanç3. fiyakaAnlamı: gösteriş, afi, caka4. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi5. ihtişamAnlamı: büyüklük, gösteriş6. haşmetAnlamı: göz alıcı ve gösterişli olma durumu, görkem7. kıvançAnlamı: övünç, iftihar8. görkem9. tantanaAnlamı: görkem10. çalımAnlamı: gösteriş11. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık12. debdebeAnlamı: görkem, gösteriş, şatafat, ihtişam -
10 مباهاة
مُبَاهَاة1. iftiharAnlamı: övünme, kıvanç2. gösterişAnlamı: gösterme işi veya biçimi3. gururAnlamı: kendini beğenme, büyüklenme, kibir4. fiyakaAnlamı: gösteriş, afi, caka5. kıvançAnlamı: övünç, iftihar6. tafraAnlamı: büyüklenmek, böbürlenmek7. görkem8. çalımAnlamı: gösteriş9. cakaAnlamı: gösteriş, çalım, kabadayılık -
11 نقش
Iنَقَشَ1. kazımak2. nakşetmekAnlamı: nakış yapmak3. eşmek4. oymak5. deşmekAnlamı: oymak, delmekIIنَقْش1. nakış2. gravürAnlamı: kazıma resim3. estampAnlamı: metal, tahta vb. üzerine kazıldıktan sonra basılan resim4. dizaynAnlamı: bir çizim5. oyma baskıAnlamı: çinko, bakır, tahta gibi levhalara kazıma ile yapılan basma tekniği6. kazımAnlamı: kazma işi7. yazıtAnlamı: bir şey üzerine yazılan yazı, kitabe8. beti9. figür10. hafriyatAnlamı: kazı yapma işı11. kitabeAnlamı: sert cisim üzerindeki kabartma yazı, yazıt12. kazıAnlamı: bir yeri kazma işi13. tabloAnlamı: sulu boya, yağlı boya veya kalem resmi14. tasvirAnlamı: resim15. desenAnlamı: belirli çizgilerle gösterme, tasvirنَقَّشَkazımak
См. также в других словарях:
gösteriş — is. 1) Gösterme işi veya biçimi 2) Başkalarını aldatmak, şaşırtmak, korkutmak veya kendini beğendirmek için birinin yaptığı yapay davranış, çalım, kurum Eski hayat baştan başa bir nümayiş ve gösteriş hayatı idi. A. Haşim 3) Göze çarpıcı nitelik,… … Çağatay Osmanlı Sözlük